top of page
Yazarın fotoğrafıAv. Aşkın Sultan Kurt

Fotoğrafçı Haklarının İhlalinde Açılacak Davalar


Fotoğraf, mevcut bir varlığın veya nesnenin dış görünümünün uygun bir vasıta ile uygun bir ortama yansıtılmış görüntüsüdür.[1] Başka bir deyişle fotoğraf var olanın bir makine ile tespit edilmiş görüntüsünün belli bir cisim üzerine yazılmasından veya yansıtılmasından ibarettir. Fotoğrafik eser ise fotoğrafçılık sanatının araç ve yöntemleri kullanılarak meydana getirilen eserdir. Bu itibarla bir fotoğrafta hususiyet, konunun seçiminde, kullanılan teknikte ve tercih edilen teknik araç ve yöntemlerde, diğer eserlere nazaran sınırlı olarak görülmektedir. Fotoğraflar eser türü açısından bir yandan FSEK’in 2. maddesinde ilim ve edebiyat eserlerinin alt grupları arasında, diğer yandan FSEK’in 4. maddesinde güzel sanat eserleri arasında sayılmıştır.


Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa göre eser sahibi, eseri meydana getiren kişidir. Hakları ihlal edilen fotoğraf sahiplerinin hak ihlalinin tespiti, müdahalenin önlenmesi, zararın giderilmesi ve ihlalde bulunanın cezalandırılması adına kanun yoluna başvurma imkanları vardır. Hukuk davaları ihlalin tespiti, durdurulması ve ihlalin mevcudiyetinin tespiti halinde eser sahibine tazminat ödenmesine ilişkin olup; ceza davaları ise hakkı ihlal eden kişinin doğrudan ceza almasını amaç edinen davalardır.


1. Tecavüzün Men’i (Saldırının Önlenmesi Davası)


Mali ve manevi hakların ihlali henüz söz konusu olmayıp hakların ihlal edileceğine ilişkin tehlikenin mevcudiyeti halinde açılacak dava türüdür. FSEK M.69 ile “Mali veya manevi haklarında tecavüz tehlikesine maruz kalan eser sahibi muhtemel tecavüzün önlenmesini dava edebilir. Vakı olan tecavüzün devam veya tekrarı muhtemel görülen hallerde de aynı hüküm caridir.” Hükmü amirdir.


Sözgelimi reklamda fotoğrafın kullanılması amacıyla baskı işlemlerinin yapılacağına ilişkin deliller söz konusu ise ihlalin men’i davası açılacaktır. [2]


“…“Dönüşüm” isimli tercüme eserin tüm sahifelerini kapsayan nüshasının davalı iş yerinde ele geçirilmiş olmasının şahsi kullanım olarak değerlendirilemeyeceği, bu nedenle FSEK m.69 maddesine göre çoğaltma ve yayma hakkının ihlal edildiği ve davalının iş yerinin konum itibariyle aynı eylemin tekrarlanabileceği kanaatinin oluştuğu gerekçesiyle “Dönüşüm” isimli eserle ilgili olarak kitap fotokopilerinin çekilmesinin, bilgisayarlara yüklenmesinin, her türlü çoğaltım ve yayımına yönelik muhtemel tecavüzün önlenmesine karar verilmiştir…” [3]


2. Tecavüzün Ref’i (Saldırının Ortadan Kaldırılması Davası)


Mali ve manevi hakların ihlali söz konusu ise ve mezkur ihlalin devam etmesi halinde, tecavüzün ortadan kaldırılması davası açılması mümkündür. Örneğin fotoğraf, izinsiz olarak reklam amacıyla kullanılmakta ise, kullanımın durdurulması için tecavüzün ref’i (saldırının ortadan kaldırılması, ihlale son verilmesi) davası açılmalıdır; haksız kullanım sona ermiş ise bu davanın açılmasına gerek yoktur.[4]


“…Mahkemece; söz konusu karikatürlerin davalıyı protesto etmek amacıyla yayınladığı, protesto amaçlı da olsa, mali hakları davacıya ait olan karikatürlerin izinsiz yayınlanmasının davacının mali haklarına tecavüz oluşturduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 1.170,42 TL ‘nin FSEK 68 maddesi gereğince 3 karı 3.511,26 TL ‘nin maddi tazminatın ödenmesine fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.


Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.

Dava, eserden kaynaklanan mali hakların ihlali sebebiyle tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, telif hakları davacı şirkete ait olan eserin, davalı sendika tarafından izinsiz kullanıldığı gerekçesiyle telif hakkının ihlal edildiğinin tespiti ile maddi tazminata karar verilmişse de, dava konusu eylemde davalının gülümsetme ve parodi amaçlı karikatür olarak kullanıldığı, TRIPS m.13’te de ifade edildiği üzere söz konusu kullanımın eserin normal kullanımına engel oluşturmadığı gibi, eser sahibinin meşru haklarına zarar vermediği ve kar amaçlı olmadığı, ayrıca sahibinin şeref ve haysiyetini ihlal eder bir yönünün de bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir…” [5]


3. Tazminat Davaları


Bahsedilen davalar yanında hak sahibi tecavüz sebebiyle uğradığı maddi ve manevi zararın giderimi için tecavüz edene karşı maddi ve manevi tazminat davası ikame edilebilir. Tecavüzün devamı halinde zamanaşımı uygulanmayacağı gibi hak sahibi tecavüzün ref’i davası ile birlikte maddi ve manevi tazminat davası da ikame edebilir.


Mali hakların ihlal edilmesi halinde tazminatın söz konusu olabilmesi için ihlali gerçekleştiren kişinin kusurlu olması gerekmekte olup manevi hakların ihlalinde kusur aranmaz. Örneğin, fotoğraf izinsiz kullanılmış ya da izinli kullanılmakla birlikte fotoğrafçının ismi belirtilmemişse tazminat davası açmak mümkündür. Fotoğrafçı, belli bir tazminattan başka sözgelimi satıştan elde edilen kazancın da ödenmesini isteyebilir.


FSEK M.68 hükmü mucibince, sözleşme yapılmış olması halinde istenebilecek bedel veya bu Kanun hükümleri uyarınca tespit edilecek rayiç bedelin en çok üç kat fazlası tazminat olarak talep edilebilir. Belirtilen rayiç bedelin tespitinde öncelikle ilgili meslek birliklerinin görüşü esas alınmaktadır. Yargıya intikal eden benzer nitelikli olaylarda aynı doğrultuda karar verilmiştir.


“…Dava, FSEK.’ten kaynaklanan mali haklara tecavüz oluşturan eylemlerin tespiti, men’i ile tecavüz oluşturan eylemlerin tespiti, men’i ile tecavüz oluşturan eylemler nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece, izinsiz kullanım nedeniyle sözleşme yapılması halinde talep edilebilecek bedelin Reklamcılar Derneği’nin 2003/2 dönemine yönelik fiyat listesi de esas alınarak toplam değerinin 173.283 YTL olarak hesaplandığı, davacı vekili ıslahla bunun 3 katı olanı 519.849,00 YTL talep etmişse de kullanım alanı, süresi dikkate alınarak FSEK.nun 68.maddesi uyarınca bunun bir misli artışla hüküm altına alınmasının hakkaniyete daha uygun olduğu gerekçesiyle 173.283,00 YTL ‘nin FSEK.nun 68.maddesi uyarınca takdiren bir misli alınarak 346.566,00 YTL’nin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.


Ancak FSEK M.68/1 fıkrasındaki eser sahibinin “uğradığı zararın, en çok üç kat fazlasını isteyebilir” şeklindeki düzenleme, rayiç bedelin üç katının mütecavizden istenebilmesi hususunda eser sahibine tanınmış seçeneğin kullanılması yetkisidir. Bu bakımdan, Kanun’da eser sahibine tanınan rayiç bedelin üç katı fazlasına kadar isteyebilme seçeneklerinden herhangi birini kullanma yetkisi eser sahibi olan davacıya aittir. Mahkeme, seçilen talebi değiştiremez. O halde, rayiç bedelin üç katına hükmedilmesine ilişkin talebi gözetilerek hüküm kurulması gerekirken, iki katına hükmedilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.” [6]


4. Ceza Davaları

Fotoğrafı izinsiz olarak umuma arz etme, yayma, adın kullanılması, ticari amaçla kullanılması gibi hallerde ceza davası açmak cihetine gitmek mümkündür. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu 71. Maddesi bu hususlara ilişkin düzenlemeyi içermektedir. İlgili madde hükmü ile;


Bu Kanunda koruma altına alınan fikir ve sanat eserleriyle ilgili manevi, mali veya bağlantılı hakları ihlal ederek:

  • Bir eseri, icrayı, fonogramı veya yapımı hak sahibi kişilerin yazılı izni olmaksızın işleyen, temsil eden, çoğaltan, değiştiren, dağıtan, her türlü işaret, ses veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma ileten, yayımlayan ya da hukuka aykırı olarak işlenen veya çoğaltılan eserleri satışa arz eden, satan, kiralamak veya ödünç vermek suretiyle ya da sair şekilde yayan, ticarî amaçla satın alan, ithal veya ihraç eden, kişisel kullanım amacı dışında elinde bulunduran ya da depolayan kişi hakkında bir yıldan beş yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.

  • Başkasına ait esere, kendi eseri olarak ad koyan kişi altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezasıyla cezalandırılır. Bu fiilin dağıtmak veya yayımlamak suretiyle işlenmesi hâlinde, hapis cezasının üst sınırı beş yıl olup, adlî para cezasına hükmolunamaz.” ifadesini ihtiva etmektedir.

Bununla beraber, kaynak göstermeksizin iktibasta bulunan; hak sahibi kişilerin izni olmaksızın, alenileşmemiş bir eserin muhtevası hakkında kamuya açıklamada bulunan; eserle ilgili olarak yetersiz, yanlış veya aldatıcı mahiyette kaynak gösteren; eseri, icrayı, fonogramı veya yapımı, tanınmış bir başkasının adını kullanarak çoğaltan, dağıtan, yayan veya yayımlayan kişilerin cezai yaptırıma tabi olduğu ifade edilmiştir.


İlgili maddenin üçüncü fıkrası “Hukuka aykırı olarak üretilmiş, işlenmiş, çoğaltılmış, dağıtılmış veya yayımlanmış bir eseri, icrayı, fonogramı veya yapımı satışa arz eden, satan veya satın alan kişi, kovuşturma evresinden önce bunları kimden temin ettiğini bildirerek yakalanmalarını sağladığı takdirde, hakkında verilecek cezadan indirim yapılabileceği gibi ceza vermekten de vazgeçilebilir.” hükmünü ihtiva etmektedir.


KAYNAKÇA

[1] Ateş, Mustafa: Fikri Hukukta Eser, 2007

[2],[4] Çinko, M.Sıddık: Fotoğrafçının ve Fotoğraflanan Kişinin Hakları (Fotoğraf ve Hukuk), 2020

[3] Yargıtay 11.HD, T.17.09.2018, 2016/14270E.,2018/5336K.

[5] Yargıtay 11.HD, T.06.02.2018, T.2016/6779E., 2018/814K.

[6] Yargıtay 11.HD., T. 25.01.2010, 2008/8996E., 2010/757K.

[7] Bilge, Olcay, Turgay: Fotoğraf ve Haklarımız, Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu



Sanat Hukuku Enstitüsü

Yönetim Kurulu Üyesi

Av. Aşkın Kurt


Comments


bottom of page